Friday, October 16, 2015

Değerli Çocuk mu? Başarılı Çocuk mu?

Toplum nazarında bireylerin başarılı olmak için gösterdikleri çabalar her daim iltifat görmüştür. Maddi anlamdaki netice oranına göre gösterilen bu teveccüh içtimai hayatta inkırazlara da sebebiyet verebilmektedir. Daha niteliksel bir yaşam tarzına sahip ülkelerin eğitim anlayışında  'bireyleri değerli kılan' formasyonların ön planda oluşu hayata bakış açısından mühim arzetmektedir.Günümüzün eğitim anlayışında nicelik hedefli adımlar toplum hayatını ihya etmez. Bilakis nicelik hedef kadar niteliğin ehemmiyeti daha ön plana alınmalıdır. Biz nerede eksik yapıyoruz ? sorusunun cevabını ailede ve okulda aramalıyız. 

Dikkat ettiyseniz okullarda başarılı denilen öğrencilere takdim edilen takdirname gibi belgelerde önce  insani değerler vurgusu yapılır, sonra başarı odaklı cümleler yerini alır.Sizlerin de bir dönem mutluluğunu yaşatan takdirname belgelerinden hatırlayacağınız üzere;

'Okul içinde ve okul dışında milli ve insani bakımdan fazilet olarak kabul edilen örnek davranışlarından ve derslerindeki üstün başarısından dolayı bu takdirname belgesini almaya hak kazanmıştır' ibareleri mevcuttur.

Ancak biz bu takdirname içindeki birinci dereceden bahsedilen erdemleri ve faziletleri kazanmış öğrencilere belge vermektense, not baremindeki teşekkür-takdir sınırlarını aşan öğrencilere belge vermeyi şarta bağlamışızdır. İbareler, eylemlerle örtüşmediğinden dolayı da değerlerin kazanımındaki açığı da yamayla örtmeye devam etmekteyiz.Oysaki doğrulara doğru metodlarla gitmek lazım.Hukukta önemli iki bileşen vardır; biri 'esas', diğeri 'usul'.Esaslar çerçevesi ile nice hususlar dil ile zikredilebilir ancak, usul hatalarına sahip çıkarak doğrulara varmamız da mümkün olmayacaktır.

Biz çocuklarımızın başarılı değil, değerli olması için gayret sarfetmeliyiz. Her değerli çocuk başarılıdır, ama her başarılı çocuk değerli değildir.

0 comments: