Yukarıdan aşağıya sevgi, aşağıdan yukarıya saygı hâlesinde
büyüteceğimiz çocuğun ruhun aynası mesabesindeki gözü ile kontağa geçerek duygu
aktarımı ehemmiyet arzeder. Göz, beden dilinin fokus noktasıdır. İki karışlık
bir çocuğa üstten baktığın sürece poyraz esmeye devam edecektir. Uyum fizikî
davranışla başlar ve ruhen sağlamlaşarak devam eder. Çünkü her duygu kendini
beden diliyle mutlaka ifade eder.
"Devir Yavuz Sultan Selim dönemidir. Yavuz' a yoldaş
ve sırdaş olan nedimi Hasan Can ile birlikte Mısır seferine çıkacakları gün
kayıkla Üsküdar'a geçerler. Nedendir bilinmez Sultan yoldaşına takılır:
'Hasan Can
kahvaltı yaptın mı?'
Hasan Can cevap verir:
'Belî (evet) Sultanım!'
-Yumurta seversin değil mi?
-Belî Sultanım!
Aradan yıllar geçer. Yollar, muharebeler, insanlar,
şehirler... Nihayet Mısır seferi biter, İstanbul'a gelirler. Şimdi yine
sandaldadırlar. Ama bu kez yönleri Sarayburnu'nadır. Sultan ansızın Hasan Can'a
döner ve :
'Nasıl bre?' der.
Hasan Can'dan cevap ışık hızıyla gelir:
'Rafadan sultanım!” J
Birlikte düşünmek, beraber hissetmek. 'Hemhâl olmak'
denilen şey bu olsa gerek.
Beden dilindeki uyum, davranışların da kalıcılığını
artıracaktır. Uyum, birçok kabiliyetin yolunda bir ışıktır. Her insan sözlü
veya sözsüz iletişim adına karşılıklı muhatap arar. Davranış biliminin
geliştiği dönemimizde maalesef ailede ebeveyn , okulda da öğretmenler bilişim
çocuklarıyla iletişimde zorlanmaktadırlar.
Günümüzde ikna döneminin çocuklarıyla etkili ve etkin
iletişim kuramama yoksunluğu giderek artmaktadır. Bunun temel nedeni de
bizlerin daha çok sözlü iletişim kuşağında yetişmesinden kaynaklanmaktadır.
'Ağlamayan çocuğa mama verilmez' ve 'derdini söylemeyen derman bulamaz' gibi
atasözlerin bağrında yetişen bizler, beden dili ile ilgili ihtisasların
mahrumiyetini yaşamaktayız. Bilinmeli ki iletişimde beden dilinin etkisi %55
iken kelimelerin kullanılış şekli %38 , sizin ne söylediğinizin oranı ise
%7'den öteye gitmiyor.
Eğitim; kafayı geliştirmektir, hafızayı doldurmak değil.
Fizyolojinin, mâlumat yığınlarının üzerinde baskın etkisinin hissedildiği bir
süreçte, insan ruhuna tesiriyetin kesbedilebilmesi için beden dilinine çok iyi
hâkim olmalı ve balınızı tenekeden değil kâseden sunmalısınız.
Unutulmamalı ki
iletişim bilgi değil, davranıştır.
0 comments:
Post a Comment