Sunday, October 18, 2015

Çıkarcı Bir Çocuğun Müsebbibi Aile mi?

'İkna döneminin' formasyonuna muhatap olan günümüz aileleri, kendi 'itaat dönemleri'ne ait davranış modelleri ile çocuk eğitiminde zorlanmaktadırlar. Bu durum çocuğun kişilik gelişimine ait açıkları da giderek arttırmaktadır.

Ebeveyn, uzun metrajlı davranış değişikliklerine gebe olan eğitim formatı için kısa sürede dönütler alınan çözümlerden yana bir eylem dili kullanmakta. İkna dilinden ziyade itaat dilinin kullanıldığı bu dönemde 'Z Nesli'nden yeterli performansı da görememektedirler. Bu durumda ailenin, çocuğun nabzına göre karşılıkları olan formülleri kullanarak çözme gayretine girdiği görülmektedir. 10 yaşına kadar otoriteye göre hareket eden çocuktaki erken dönem geri bildirimler ise ailelere sadece bir yaz yağmuru mesabesinde kalmaktadır.

Ailelerin çocuklarına küçük yaşlardan itibaren alışkanlık haline getirdikleri hemen hemen her eylemlerinin  karşılığında bir ödül koymaları maalesef 'menfaat odaklı' bir neslin de doğmasına sebebiyet verdi. Davranış ahlakı oluşturamadığımız bu formasyon, içtimai hayata da sirayet ederek en büyük hastalıklardan biri haline geldi. Bugünün ailelerinin çocuklarına karşı sabır ekseninde yürüteceği pedagojik bir eğitim sürecine dayanıksızlığı, varolan neslin düşük profilde kalmasına neden oldu. Menfaat ve çıkar gayeli bir çocuk güruhu , erken yaşlarda kendini hissettirmeye başladı. Çocukların erken dönem 50 çift otoban şeklinde çalışan ruh dünyalarındaki gelgitlerinde izlenen yanlış adımlar, mucurlu yollarda seyreden bir nesli ortaya çıkardı. 

Günümüz ailelerin ileriye yönelik sonucunu çok kestiremediği yanlış davranışlarına bir kaç örnek;

* Oğlum ödevini bitirirsen seni parka götüreceğim.

* Kızım bulaşık mı yıkarsın ödev mi yapmak istersin?

* Oğlum dişlerini fırçalarsan sana bir sürprizim var.

* Kızım evde uslu durursan akşam seni istediğin yere götüreceğim.

* Oğlum bana yardım edersen yarın motora  binmene izin vereceğim.

* Kızım sınıfını geçersen tablet alacağım.

* Oğlum yemeğini yersen seni bakkala götüreceğim.

* Kızım bir öpücük verirsen elimdeki kumandayı sana vereceğim.

* Oğlum ağlamayı kesersen istediğin oyuncağı alacağım.

Evet sürekli olarak 'şunu yaparsan bunu yapacağım'a dayalı davranış dili gelecekte çocukların çıkarcı bir kimliğe bürünmesine sebebiyet verir. Bu durumda menfaat odaklı bir nesil, karşılığı bulunmayan hiç bir koşulda da yanıt vermeyecektir. Bugünün çocuklarının 'hırslı' , 'doyumsuz' , 'sinirli' , 'maymun iştahlı' , 'sebatsız' olmasının altında yatan sebep ailelerin madde odaklı davranış dilinin kullanılmış olmasındandır.

Unutmayalım ki  çocuklara davranış anlamında rüşvet vererek ve koşul sunarak değil 'ikna dili'ne ait  bir yaklaşım tarzı sergilemek elzemdir. Zira 'nokta kadar menfaat'ere itibarı olan ve 'çiğnenmeye mahkum' bir neslin vebalini topyekün üstlenmiş oluruz.



0 comments: