Sunday, September 6, 2015

'Hız Asrı, Haz Çağı'

Yaratıcı insana değer vermiş ve apoletine kadr ü kıymet takdir etmiş yaratmış.İşte bu merkezde insan ,'değer ölçüsü' nisbetinde idrak ufkunun alabildiği kadarıyla, ya kaybedenler ya da kazanananlar kuşağına girmeye namzet olmaktadır.

Kadr ü kıymet bilen insana kıymet ölçüsü biçilir.Değer, miraçtır.Ruh ufkunu mesafeler ötesine seyahat ettiren bu değer bilme mülahazasıdır.Elmas ile  taşkömürü aynı rahimden neş'et eder. Ancak elmas, hanenizin en mümtaz yerlerinde muhafaza edilirken; taşkömürü apartmanların önünde sereserpe yatar.İnsanın elmas kıymetinde yaratıldığı ortada iken taşkömürü mesabesinde bir hayat standartına  talip olması akl-ı selim görülmemektedir.

Günümüzde insan merkezli düşünülecek bu kıymet bilme mülahazası, çocuk eğitiminde,aile eğitiminde ve toplum eğitiminde kök ve mana köklerimizden kopmadan yeni format sunumları ile kendi ruh iklimimize uygun pedogojik adımlar atılmayı beklemektedir.

Ecdadımızın tarihi süreçte ortaya koyduğu 'tekamül eğitim modeli'ni kendilerine monte eden  batı günümüzde 'mükemmelleşme modeli' adı altında bizlere pazarlamaktadır.Kişisel gelişim adına mükemmelleşme ile ilgili bugün üniversite kürsülerinde işin yabancısı gibi dinlediğimiz bu meseleler uç vitrinde yerini alırken çok dip bir örnek ile tarihimizle aramızdaki uçuruma dikkat çekmek istiyorum.

Osmanlı analarımız evladlarının saç traşını yaparken, çocukların başlarına tas geçirirler ve etrafındaki kılları keserek saçlarını inceltirler idi.Osmanlı traşı denilen bu saç kesim modeli bugün Amerikan traşı diye kullanılmakta!

'Zamanın birinde Kızılderili bir grup binekleri olan atlarına binerler ve düşmanla mücadele için yol alırlar.Bu süreçte başlarındaki reis ile tozu dumana katarak çok hızlı giden Kızılderili kabile, birden atlarını dizginlemeye başlarlar.Nitekim en önde giden Kızılderili Reis ani bir duruş yapmıştır.Niye durduklarının hikmetini bilmeyen Kızılderili grubun önden giden atlıları Reise yaklaşırlar ve;

-Reis! Bir tehlike mi sezdin ki durduk?Ya da dinlenmek için mi durduk?

Reis çok tonajlı bir cevap verir;

-'O kadar hızlı gidiyordunuz ki, ruhlarınız geride kaldı.' 

Evet 'hız asrı ,haz çağı' deyip o kadar hızlı bir medeniyetin çocukları olduk ki, en önemli blokaj meselerimizi,kendi öz kimliğimizi geride bıraktık.Daha doğrusu bizler geride kaldık.
Milli kimliğimizle mesafelerin açılması şu anki toplumsal dejenerasyonun da teşhisi.Tedavisi ise 'farkındalık' ve 'öz kimlik' kazanma adımları olacaktır.

0 comments: