Thursday, September 10, 2015

'Çocuklarımızı Bencillik Marazından Koruma Yolları'


Öncelikle ebeveyn, çocukların 0-6 yaş seviyesinde güçlü aile bağlarıyla örgülenmiş bir yuva hassasiyeti üzerinde durup, kalp balansının boşluğa mahal vermemesini sağlamalıdır. 

Manevi eğitim noktasında duya duya ve doya doya hissedeceği ortamlarla desteklenen çocuk , kendi etrafında cereyan eden hadiselere kayıtsız kalmayacaktır. Bu çerçevede aile içerisinde çocuklara verilecek en büyük insibağ, dua dudaklı ve amin kalpli  prototiplerin canlı bir şeklide işlenmesi olacaktır.Dua, bencilliğin en büyük panzehiridir.

İnsanın bu dünyadaki en muazzam kredisi, her zaman bir dayanağının olduğunu bilmesidir.Bu da bencilliğe ket vurur.Ayrıca 6-12 yaş aralığındaki çocuklarımızla   sıla-i rahim geleneğini canlı tutarak, kimsesiz ve yaşlı insanları beraber ziyaret ederek, fakir insanlara umut olmaya çalışarak, hasta ziyaretleri yaparak çocuğun etrafında geçen hadiseleri içselleştirmesine yardımcı olunabilir.

Yaşama dair olgunluğa ulaştığında da kabir ziyaretleri yaparak  ben duygusunun dünyada hangi değerlerle anlam kazandığını çocuklarımıza hal dilimizle göstererek gelecek neslin şuuraltı müktesebatlarını devamlı olarak besleyebiliriz. Zira batılı bir sosyolog, ölülerle dirilerin beraber yaşadığı Türk milletinin hayat sahasındaki kabirlere dikkati çeker. Bu kadar iç içe bir yaşam anlayışının insanın sosyal bir varlık olarak addedilmesinden ve ruha olgunluk kazandırmasından kaynaklı olduğunu da eserlerinde izhar ederler.

İnsanın sosyal bir varlık olduğu şuurunun çocuklarımızca idrak edildiği andan itibaren de çözüme gidecek yollar için gerçekçi adımlar atılacaktır. Bütün bunlarla ilgili çalışmaların yapıldığını iddia edenler de kendi kuruntularının sesini dinlemektedirler.Zira günümüzde kağıt üzerinde kalan sosyal projeler, maalesef bu faaliyetlerin geri dönütü olmadığına inanan benciller tarafından hazırlanmaktadır. Unutulmamalı ki bir maraz, marazın çapı kadar efor sarfedilerek giderilir.

0 comments: