Monday, September 7, 2015

' Z ' Nesli..


21.yüzyılın kuşak sınıflandırılmasında yerini alan 'Z' nesline gelinceye kadarki serüvene baktığımızda;1925 öncesi doğanlar 'emekliler', 1926 -1945 arasında doğanlar 'kurucu kuşak', 1946 - 1964 arasında doğanlar 'bebek patlaması kuşağı', 1965 -1981 arasında doğanlar 'X' kuşağı, 1982 -1994 arasında doğanlar 'Y' kuşağı ve 1995/2001 ve sonrasında doğanlar da 'Z' kuşağı olarak adlandırılmaktadır.                                                   
Araştırmalar gösteriyor ki yokluk bilgileri olmayan, sabırsız, internet ve çok kanallı televizyon dünyasının içinde bulunan, stabil, özgürlüğüne düşkün, sadakatsiz , özentili, sanal mutlulukları olan, dikkatlerini toplamada zorlukları olan, multitasking çalışan, mobil ya da yüzyüze görüşme haricinde sanal görüşmeyi tercih eden, sosyal ağlarda arkadaş çevreleri çok geniş olan, zor beğenen, çok hızlı adapte olan ve hırçın bir  nesil tipolojisinin muhataplarıyız.İşte size günümüz 'Z' nesli örneği;

'Küçük Temel'le arkadaşları sınfta aralarında kim daha zeki diye tartışıyorlarmış.
Küçük Temel:
- Ben çok zekiyimdur, üç aylıkken yürümeye başlamişum, der.
Oradan Dursun söze atılılır:
- Sen,ha puna zeka mi diysun daaa!Haçan ben üç yaşuna kadar kendimi kucakta taşitmuşum!

Esasen kendi aralarında sorun yaşamayan bu nesiller, maalesef bizimle sorun yaşamaktadırlar.Bilmeliyiz ki her insan bir limandır,usta kaptanını bekler.O kaptanlık görevi de bugün öğretmenlere tevdi edilmiştir.Unutmamak gerekir ki öğrenci , öğretmenin karakteri değil, kaderidir.Öyleyse günümüz eğitimcileri kaderinin tadını çıkartıp,ülkemizin kader dantelasındaki ilmeğe bir tığ da benden azmiyle karakter inşasında yerlerini almalıdırlar.Nitekim dünyanın en önemli zenginlik kaynağı olan insanı da ancak sarraf bir eğitimci işleyecektir.Bu nokta-i nazarla öğrencinin cibilliyetine ait istidat zenginliğinin her yaş anındaki gelişimi ayrı bir önem arzedecektir.Zira kainatın focus noktasındaki insanın  talim ve terbiyesinin bedeli olmaz.

0 comments: