Saturday, September 26, 2015

Gençlerin İkinci Dili:Sosyal Medya ve Günümüz Yetişkinleri

Günümüzde sözlü ve sözsüz iletişim diline sosyal medya dili de eklendi. Siber alemde bu iletişimin erdemli bir şekilde kullanılabilmesi için de külli gayretler gerekli. Belki de midemize girecek gıdaların vizesini 'helal' sertifikalı ürünlerle kaldırırken, ruhumuza girebilecek virüslerin vizesini de 'sib/erdem' barkodlu sertifika ile kaldıracak projeler üretebilmeliyiz.                                                                   
Enformasyon çağında öğretmenler,  keşke sosyal medyayı  bir eğitim ağına çevirebilseler, öğrencileri ile irtibat alanı oluşturacak adresler tesis etseler, her çocuğun okul içinde yaşadıkları takip edilerek ortak değerler fotoğraflansa ve  sosyal ağda karşılıklı iletişim ve denetim alanı oluşturulsa, inanın bugünün öğrencileri ile yavaş yavaş iletişimin kuvvet bulduğu hissedilecektir.

Zihinlerin sanal varlık mezarlarıyla dolduğu günümüzde yetişkinler hakikat tabanlı fikirlere zemin oluşturabilmelidir.

Yetişkinlerin, günümüz  gençlerinin sosyal medya ile kurduğu iletişime cevap vermesi için de onların ruh haletine bakan taraflarını ıskalamaması gerekmektedir. 

Bugünün gençlerine muhatap olan yetişkinlerin onların içinde bulunduğu şu durumları göz ardı etmesi düşünüşemez:

*Günümüz gençlerinin en büyük handikapı sanal yalnızlık. Yetişkinler olarak iletişimde onların duygularına hitap eden bir etkileşim yolu çabası içerisinde bulunulmalıdır.Yoksa yasaklayıcı mülahazalar yalnızlığı derinleştirmektedir.

*Gençler yaşadıkları her ortamda sahip olduklarını gösterme çabasındalar.Bu durum onların özgüven ve takdir edilme ihtiyacını göstermektedir.Yetişkinler gençlerin almak istediği psikolojik olumlamayı doğru yerde ve doğru zamanda vermeye çalışmalıdır.Onlarla kurulan temas dili ile de değerlilik hissi kazandırmaya gayret sarfedilmelidir.Böylece gençlerin gözünde sizin değer ölçütleriniz onlar için daha bir anlam kazanacak ve etkileşim daha sağlıklı bir şekilde yürüyecektir.Yoksa bugünün gençleri, etrafındaki bireylerden alamadığı bu olumlamayı toplum tarafından almaya çalışmakta ve sosyal medya üzerinden aldığı beğeni sayısı kadar da rahatlamaktadır.

Sanal düşünce anaforundan gerçek hayata aktarılacak her sağlıklı davranış da zihin atlasında yerini kalıcı olarak koruyacaktır. Hayatta yeni doğan bir bebeğin sırasıyla hissetme , işitme, görme, bilme ve hayatına mal etme serüvenlerini yaşarken, doğru zamanda yerini alan ebeveynler iletişim kanallarını da sağlıklı kullanacaktır.

Unutmayın bebekler önce duymaya sonra görmeye başlar. İletişim sürecini atlayarak pedagojik mesafeler alınamaz. İletişim o kadar mühim ki bugünün üniversitelerinde adına müstakil fakülteler kurulmuştur.Çünkü iletişimin sonucunda etkileşim meydana gelmektedir.

1 comments:

Anonymous said...

Teşekkür ederiz..