Monday, January 16, 2017

Veresiye Sevgi Olmaz!

İnsanoğlu , zamanımızda güven duygusu sorunu yaşamaktadır. 

Günümüzde güven duygusu yoksun beşerî münasebetler yetim bir toplum prototipini de ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle içinde bulunduğumuz zaman diliminde insanlık, çevresine 'güven' duygusu verme azmini taşımalıdır. Zira 'güvenilmek', 'sevilmekten' daha büyük iltifattır.

Kabuğumuza vurulan boyalar zamanla içimize işler. Bizler güven ve sevgi hâlesi etrafında çocuklarımızın nâzenin kabuklarına öyle dokunalım ki yürek ülkeleri duyuşsal anlamda ayrı bir enginlik kazansın.
Duyuşsal hedef dediğimiz davranış kazanımları ne zaman ki eğitim ağımızın içerisinde amaç olarak yerini aldı, işte o zaman karşılaşılan sorunlar da minimize olacaktır.

“Abbasi Halifelerinden Harun Reşid devrinde Bağdat’ta yaşamış olan ve veli olarak bilinen Behlül Dana Hazretleri, Harun Reşid’in hayatında önemli bir yer tutar.
    Bir gün Harun Reşid Behlül Dana'ya şöyle bir soru sorar:
    - Sen en çok kimi seversin ya Hazret?
    O da şöyle cevap vermiş:
    - Karnımı kim doyurursa onu severim!
    Harun Reşid bu sefer şöyle bir soru sormuş:
    - Eğer ben senin karnını doyurursam beni sevecek misin?
    Behlül Dana Hazretlerinin  cevabı da gecikmemiş;
  - Veresiye sevgi olmaz efendim! ”

Sevginin lafa değil eyleme ihtiyacı vardır. Çünkü sevgi ,histir. Karşılığında eylem ister, fedakarlık ister. Talim ve terbiye kuşağında madde ve mânâ eğitiminin temeli sevgi ise, götürü bedel usul veya veresiye anlayışıyla bir neslin yetişmesi düşünülemez.


İhale şartlarını bilerek anne-baba olan, ihale şartlarını göze alarak öğretmen olan kişilerin, öncelikli hedefi kalıcı izli sevgi hâleleri oluşturmak olacaktır. 

0 comments: