"Çiftlikten çiftliğe, yarıştan
yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisi vardır. Gezgin
babanın işi nedeniyle, çocuğunun orta öğretimi de kesintilere uğramıştır. Bir
vakit okulda Türkçe Öğretmeni, öğrencilerinden büyüdükleri zaman ne olmak ve ne
yapmak istedikleri konusunda bir kompozisyon yazmalarını ister.
Gezgin ailenin 13 yaşındaki oğlu, bütün
gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan yedi
sayfalık bir kompozisyon yazar. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlatır. Hatta
hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizer. Binaların, ahırların ve
koşu yollarının yerlerini gösterir. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine
oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da eklemeyi unutmaz. Ertesi
gün hocasına sunduğu yedi sayfalık ödev, tam kalbinin sesi olur.
Gezgin ailenin
genç oğlu iki gün sonra ödevi geri alır. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle
yazılmış kocaman bir "sıfır" ve "dersten sonra beni gör"
uyarısı vardır.
- "Neden 'sıfır' aldım?, diye merakla sorar hocasına çocuk...
- "Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal.
Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak
büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da
alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" der hocası ve ekler:
- "Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden
yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."
Çocuk evine döner ve uzun uzun düşünür.Bir müddet sonra babasına
danışır:
Babası;
-
"Oğlum! Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için
oldukça önemli bir seçim!" der.
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini, hiçbir değişiklik
yapmadan geri götürür ve şöyle der hocasına:
- "Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin, ben de hayallerimi!"
O orta 2 öğrencisi bugün 200 dönümlük arazi
üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev ise,
şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı durmaktadır.
Kişi aslında vazgeçtiğinde üzülür,
kaybettiğinde değil. Unutmamalı ki vazgeçtiğin her şeyi, başkasına hediye
edersin. Tercihten kaçınan da tercihini zaten yapmış demektir. Unutulmamalı ki
ertelenen hayaller ve hedefler psikolojik sıkıntıların zeminini oluşturur.
0 comments:
Post a Comment