Hayat Merdiveninizin Dayandığı Duvar Yanlış mı? |
İnsanların hayat
tantanası içerisinde odaklandığı ve ehem arzettiği şeylerin değer ölçüsü
birbirinden farklıdır. Fıtratın sanatındaki hârikuladelik olan, 'bir şey ne
kadar küçükse kıymet-i harbiyesi de kainat çapındadır' anlayışıyla hadiselere
bakmak ve değer atfetmek insandan beklenen bir istidat yeteneği olsa gerek.
Kâinatın içerisinde
ilk insandan günümüze kadar değişmeyen bir şey varsa, o da kâinatın câri
kanununa yerleştirilen her şeyin farkındalık sahası içerisinde bir
kadr ü kıymete sahip olduğudur.
Her dâim öğrenmeye muhtaç olan beşerin, istidatlarını keşfetme yolculuğunda bir
dalgıç hassasiyeti göstermesi elzem gözükmektedir.
İnsanoğlunun ilk
hayvanlar âlemi belgeselini canlı izleyen Kâbil'in aldığı farkındalık eğitimine
kıyasla, bizler acaba hangi ruh dünyamızla günümüz belgesellerini izlemekteyiz?
Su içmek isteyen bir antilop sürüsünü takip eden timsahların avlanma anları mı,
yoksa bir çıtanın hızla kaçmaya çalışan ceylan yavrusunu yakalama anları mı
size keyif vermektedir? Ya da bacağı yaralanan bir fil yavrusuna sürüsüne
katılabilmesi için anne filin refakat ettiği belgesel anları mı ruh dünyanızda
sükûn rüzgarları estirmekte veya tefekkür dünyanızı kanatlandırmaktadır? Veya
hayat mücadeledir düşüncesi mi farkındalık eşiğinizi oluşturmaktadır? Dikkat edin tavşan tilkiden daha hızlı koşar.
Çünkü tavşan 'hayatı' için, tilki ise
'yiyeceği' için koşar. Acaba insanoğlu nefes alıp verdiği bu dünya hayatında
hangi maksatla koşmaktadır?
Görülüyor ki insan
yaratılış itibari ile işin bidayetinde öğrenmeye muhtaç iken nihayetinde tâlim
ve terbiye ile terakki ederek donanım sahibi olmaktadır. Bu da farkındalık
pusulanızı, öğrenmenin öğrenilmesine
endeksli tevcih ettiğinizde gerçekleşecektir. Yoksa insanların hayat
merdivenlerini tırmanıp zirveye vardıklarında karşılaşacakları durum,
merdivenin dayandığı duvarın yanlışlığı olmasından öteye gitmeyecektir.
0 comments:
Post a Comment