Çocuğun Mimarı Anne |
Anne, çocuğunun ruhunda kalıcı izler bırakmak suretiyle ilk ve en
önemli mürebbî olarak karşımıza çıkar. Çünkü anne demek, 'ruhla cesedin tanıştığı ilk yer' demek. Annenin
ağzından dökülen her sözcük, çocuğun şahsiyet binasına konulan tuğlalar
gibidir.
Anne yüreği çocuğun eğitim
gördüğü bir sınıftır. İlâhî nimet olarak şefkatin en büyük kaynağı annelere
ihsan edilmiştir. Anne terbiyesinden mahrum çocukların tâlim ve terbiyesi
güçleşirken, yüksek karakterli kişilerin daha ziyade sâliha annelerin
yetiştirdiği çocuklar olduğu gözlemlenmektedir. Çünkü kadında analık vasfı var,
erkeklerde bu özellik yok. Kadın bu ilâhî tecelligâhın güzelliğini bilmeli.
Evlât terbiyesi,
eşine hizmet ve ev işleri gibi kıymetli
vazifeleri vefâkâr omuzlarına alan fedâkâr bir anne, aslında engin bir sevgiye,
derin bir saygıya ve ömürlük bir teşekküre lâyıktır. Anneden alınan telkinat ve
terbiye dersleri, insanın fıtratında âdeta maddî vücudunda çekirdekler hükmünde
yerleşir. İstikbalde de öğrenilen her
şey o çekirdekler üzerine bina edilir. Çocuklara
yapılan telkin, büyüdüklerinde huy,
davranış ve fikir olarak tezahür eder. Vâlide, tâlim ve terbiye basamağında
maya olacaksa formasyon açısından ıskalanmaması lüzumunu doğurur. Çocuğun hem biyolojik
embriyosunun hem de ruhsal embriyosunun gelişiminde ehemmiyetli bir vazife
görür.
Şair Seyri, bu durumu
enfes ifadesi ile özetler:
"Olmalı harcı
sağlam, baba evin direği
Olmalı sımsıcak gül, anne evin yüreği."
0 comments:
Post a Comment